KAZA TESPİT TUTANAĞI

  1. KAZA TESPİT TUTANAĞI NASIL DOLDURULUR?

Kaza tespit tutanağı, trafik ortamı içerisinde bulunan en az iki motorlu aracın maddi hasarlı bir kaza yapmaları üzerine tarafların aralarında anlaşmaları sonucunda düzenledikleri tutanaktır. Kaza tutanağı için kazada maddi hasarın oluşması şarttır.

Kaza geçiren tarafların kendilerine ait bilgileri doldurup ve kazanın oluşumuna dair bireysel yorumlarını belirtmesiyle tutanak düzenlenmiş olur. Bu noktada taraflar, tutanağı iki nüsha şeklinde hazırlamalı ve hazırlanan nüshaların her ikisini de imzalamalıdırlar. Nitekim imzasız tutanağın geçerliliğinden söz edilemeyecektir.

  • TUTANAĞIN DOLDURULABİLMESİ İÇİN NELER GEREKMEKTEDİR?

Trafik kazalarının taraflar, kazadaki kusur durumuna göre, karşı tarafın Zorunlu Trafik Sigortasına veya kendi araçlarının kasko sigortacısına kaza tutanağında istenen belgeler ile başvurmak zorundadır. Aksi halde hak kayıplarına sebebiyet verebilecek sonuçlar doğabilmektedir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
  3. Varsa kaza yerine çekilmiş fotoğraflar,
  4. Sürücülerin ehliyet ve ruhsat fotokopisi.
  5. Eğer kazaya karışan araç yabancı plakalıysa yeşil kart.
  6. KAZA TESPİT TUTANAĞI NASIL HAZIRLANMAKTADIR ?

Öncelikle kazanın  nasıl olduğu çizilerek anlatılmalıdır. Bu noktada olayın nasıl gerçekleştiğinin anlaşılabilmesi adına kaza mahallinin ve kazaya karışan araçların fotoğraflarının çekilmesi kusur dağılımı açısından  büyük önem taşımaktadır. Buna ek olarak, her iki sürücü de , tutanak kağıdında kendilerine ayrılan bölüme, kendi bakış açıları ile kazanın oluşumunu anlatmalıdır.

Ayrıca, kazaya karışan araç yabancı plakalıysa yeşil kart’a ilişkin kısımlar doldurulmalıdır.

  • HANGİ DURUMLARDA KAZA TESPİT TUTANAĞI TUTULMAZ?

Maddi hasarlı trafik kazalarında kaza tutanağı mutlaka tutulmalıdır. Ancak Bazı kazalarda istisnai olarak, sürücüler arasında kaza tutanağı tutulmasına izin verilmez. Bu konuyla ilgili olarak belirtilmesi gereken ilk ve en önemli istisna, meydana gelen kazanın ölüm veya yaralanma ile sonuçlanması halidir. Bu durumda 155 polis imdat veya kaza mahallinin jandarma bölgesi olması halinde 156 jandarma mutlaka aranmalıdır. 

Tutanak tutulmayan hallere aşağıda yer vermiş bulunmaktayız.

  1. Sürücünün yaşının uygun olmaması ve ehliyetsiz olması durumlarında
  2. Uyarıcı madde kullanımı durumlarında
  3. Aracın trafik sigortasının olmadığı durumlarda
  4. Ölüm ve yaralanma durumlarında
  5. Kamu veya hizmet aracı ile kazaya karışılması durumlarında
  6. Kamu malı hasarının olduğu durumlarda
  7. Üçüncü bir kişinin hasarına yol açıldığı durumlarda

Not: Aşağıdaki linke tıklayarak Kaza Tespit Tutanağına ulaşabilirsiniz.

https://www.vitahukuk.com/wp-content/uploads/2020/11/Kaza-tespit-tutanagi.pdf

TRAFİK KAZALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

1.      TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT NEDİR?

Trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası, 2918 sayılı kanuna göre motorlu araç kapsamına giren en az bir aracın katılmış olduğu bir kazada ölüm, yaralanma gibi  bedensel zararlar ile üçüncü kişilere ilişik ev, araba, arazi benzer biçimde malvarlıklarında olup biten maddi hasarların giderilmesi amacıyla zarara gören kişiler tarafınca trafik kazasından hukuki sorumluluğu bulunan gerçek ve tüzel kişilere karşı açılan davalardır. Trafik kazası tazminatı, uygulamada bedensel ve malvarlığına ilişkin zararları kapsamı altına almaktadır.

Trafik kazasından doğan davalar haksız eylem Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında değerlendirilmektedir. Trafik kazasının  Borçlar kanunun haksız eylem başlığı altında değerlendirilmesi; zamanaşımı, mahkemenin yetkisi, tazminatın miktarı  gibi pek çok  sonucu doğurmaktadır.

  • TRAFİK KAZALARINDA TAZMİNATA KONU EDİLEBİLECEK  HUSUSLAR NELERDİR?

A. Vefat ile sonuçlanan trafik kazalarında

MADDİ TAZMİNAT

Ölen kişinin vefat etmesi sebebiyle  akrabaları ve diğer yakınları, ölen kişinin desteğinden yoksun kalmaktadırlar. Bunun için öncelikle, destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin masraflarını kapsayan maddi tazminat talep edebilir. Ayrıca kişinin kazanın akabinde ölmemesi halinde tedavi masrafları da talep edilebilecektir.

MANEVİ TAZMİNAT

Ölen kişinin akraba ve diğer yakınları duydukları elem, acı ve üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep etme hakkına sahiptirler.


B. Yaralanma ile sonuçlanan trafik kazalarında

MADDİ TAZMİNAT

Yaralanma ile sonuçlanan trafik kazasında ölüm trafik kazasından farklı olarak kişi hayata devam etmektedir bu durumda, kaza geçiren şahsın, akraba ve diğer yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı elde edemeyeceği aşikardır. Trafik kazası neticesinde kazada yaralanan kişi, (mesleğe bağlı değişiklikler nazar-ı dikkate alınarak.) tedavi süreci boyunca mahrum kaldığı kazancını (geçici iş göremezlik) ve kaza dolayısı ile yapılan tedaviye ilişkin giderlerin tazminini isteyebilir.

MANEVİ TAZMİNAT

Ayrıca kaza sonucu yaralanan kimseler, kaza nedeniyle yaşadığı keder, acı ve ızdırap dolayısıyla meydana gelen manevi boşluğun giderilmesi adına manevi tazminat talep edebilirler.


C.Kalıcı sakatlık ile sonuçlanan trafik kazalarında

MADDİ TAZMİNAT

Söz konusu durumda, kusur, maluliyet ve hesap alanında ihtisas sahibi kimseler tarafından tanzim edilen raporlar doğrultusunda belirli bir tazminat yükümlülüğü doğmaktadır.  Bu argümanlar doğrultusunda kişi, ömrünün geri kalan zamanına göre meydana gelecek iş gücü kaybına yönelik zararını, tedavi masraflarını maddi tazminat olarak talep edebilecektir.

MANEVİ TAZMİNAT

Ayrıca kaza sonucu kalıcı mahiyette bedensel zarar gören  kimseler, kaza nedeniyle yaşadığı keder, acı ve ızdırap dolayısıyla meydana gelen manevi boşluğun giderilmesi adına manevi tazminat talep edebilirler.

  • TRAFİK KAZASI SONUCU MEYDANA GELEN MADDİ VE MANEVİ ZARARLARIN TAZMİNİNİ KİMLER TALEP EDEBİLİR?


Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere bu konuda yegane kıstasımız, kaza sonucu mağduriyet yaşayan şahsın hayatta olup olmamasıdır.

A.Mağduriyet yaşayan kişi hayatta ise;

Kaza mağdurunun bizzat kendisi; maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

B.Mağduriyet Yaşayan Kişi Vefat Etmiş İse;

Kişinin vefatına bağlı olarak maddi ve manevi kayıp içerisinde bulunan; annesi, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi tazminatlarını alma haklarına sahiptirler.

Desteğin küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacaklarını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek, ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapamayacaklar ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın, desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi suretiyle destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerekmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları incelendiğinde normal şartlarda erkek çocukların 18, kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek tazminatı alacakları, çocukların yüksek okul okuyor olması ya da okuması ihtimali varsa 25 yaşına kadar destek alabileceklerdir.

  •  MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEME SÜRESİ KAÇ YILDIR?

Trafik kazasının meydana geldiği, yani haksız fiilin işlendiği gün, tazminat davası zamanaşımı süresi işlemeye başlamakla birlikte Borçlar Kanunumuzda haksız fiillerde uygulanan genel zamanaşımı süresi olan 2 yıllık süre Trafik kazalarında da kullanılmaktadır. Ancak gerçekleşen olayın mahiyetine göre ceza zamanaşımı süresi de dikkate alınacaktır.

A.Tazminat Davası Esas Zamanaşımı Süresi

 Trafik kazası sebebiyle zarar gören kişinin , zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Ancak bu sürecin üst sınırı her halukarda fiilin işlenmesinden itibaren 10 yıldır. Bu konuyu bir örnekle betimlemek gerekirse; X kişisinin Y kişisiyle karşılıklı trafik kazası yaşadığını varsayalım. Kaza sonrasında zarar ve failin,  kazanın oluşumundan 9 yıl sonra öğrenildiği bir durumda kişilerin dava açmak için 1 yıllık süresinin kalmış olduğu kabul edilmelidir. Ancak kişiler olay tarihinden itibaren 8 yıl veya daha kısa bir sürede zararı ve faili öğrendiyse bu durumda öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde dava açma hakkı elde edeceklerdir.  Bu zamanaşımı genel mahiyette olup. Yaralamalı ve ölümlü bir kazanın gerçekleşmesi durumunda farklı zamanaşımları (ceza zamanaşımı) uygulanacaktır. Konuyla ilgili olarak 2918 Sayılı Karayolları ve Trafik Kanununun 109 maddesine aşağıda yer vermekteyiz;

  • KTK.109. MADDE

Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.    

  Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.      

 Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.     

 Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.

B. Ceza Zamanaşımı Süresi

Nitekim yukarıda da bahsetmiş olduğumuz yaralanma ve ölüm durumlarında,  daha doğru bir tabirle, trafik kazası sonucu ceza hukukunun konusuna giren bir vaka meydana gelirse ceza kanunun öngördüğü zamanaşımı süresi davaya uygulanacaktır. Nitekim, ceza davası devam ediyorsa herhangi bir zamanaşımı süresine bağlı olmadan trafik kazası nedeniyle tazminat davası açılabilir. 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, Yasa’nın 66’ncı maddesine göre, uzamış ceza zamanaşımı süreleri, bir veya birden fazla ölü varsa (15) yıl (m.85,66/d), bir veya birden fazla yaralı varsa (8) yıl (m.89,66/e) olmuştur. Ancak ölümlerin yanı sıra yaralılar da varsa, kazayı yapan kişiye uygulanacak cezanın üst sınırı beş yıldan fazla olduğundan, ayrım yapılmaksızın aynı olayda ölen veya yaralananların tümü için dava zamanaşımı (15) yıldır.

  • TRAFİK KAZALARINDA TAZMİNAT HESAPLAMASI NASIL YAPILIR?

Trafik kazaları sonucu meydana gelen bedensel zararlar en basit anlatımla; kusur ve maluliyet oranlarının birlikte değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan hesap ile belirlenmektedir. Bu hesap, maddi ve hatta bazı durumlarda manevi tazminat tutarlarının belirlenmesinde esasa alınır.
Tazminat hesaplamasında, sosyal ekonomik durum, aile ekonomisine katkısı, hayatını kaybeden kişinin yaşı gibi kriterler göz önünde bulundurulmaktadır. Örneğin; bir kazada vefat eden  50 yaşındaki bir şahsın yakınına ödenecek tazminat tutarı ile 10 yaşında kazada vefat eden şahsın destek alacaklılarına ödenecek tazminat tutarı farklı olacaktır.

Konuyla alakalı en önemli hususların başında ispat araçları gelmektedir. Delillerin gerçeğe uygunluğu somut gerçekliğin ortaya çıkarılmasında çok önemlidir. Nitekim ispat konusunda yaşanılan aksaklıklar elde edilecek tazminatın miktarının asgari hadden hesaplanmasına sebebiyet verecek ve elde edilecek tazminat tutarının düşmesine neden olacaktır.  

  • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT KİMLERDEN TALEP EDİLEBİLİR?

A.Araç İşleteni Ve Sürücüsü


Trafik kazalarından doğan zararların tazmininden genel olarak  kazaya sebebiyet veren sürücü ve araç sahibi (işleteni) sorumludur. Ancak kazanın oluşumu, kusur durumu her vakıada farklı olarak değerlendirilmekte olup, yerine göre bir belediye veya yaya da tazminattan sorumlu tutulabilecektir.  kazanın şekli, kusur durumu gibi her vakıada farklı değerlendirilmektedir. Örneğin; araç sürücüsü kendi kusuruyla bir kişiye zarar vermiş ise tazminat talepleri araç sürücüsüne ve araç sahibine yöneltilecektir.

B.ZMMS (Trafik) Sigortacısı Ve İstisnai Durumlarda İmms Sigortacısı


Ayrıyeten, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortaları (Trafik Sigortası) sigortalılarının ödemiş olduğu primler karşılığında, mevzuatta belirtilen limitler dahilinde sigortalılarının diğer araç veya üçüncü şahıslara verebileceği zararları üstlenmektedir. Nitekim tek taraflı ölümlü trafik kazasında ölen kişi tamamen kusurlu olsa bile, ölen kişinin yakınları tazminat taleplerini Sigorta şirketine yöneltebilecektir. Ayrıca ZMMS limitinin tüketilmiş olması halinde şayet araç işleteni tarafından İMMS (İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası) yaptırılmışsa,  İMMS Sigortacısının da sorumluluğuna başvurulabilir.

  • KAZA YAPAN ARACIN TRAFİK SİGORTASI BULUNMUYORSA NE YAPILABİLİR?

2918 SAYILI KARAYOLLARI VE TRAFİK KANUNU

Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.) İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur

Karayolları ve Trafik Kanununun 85.ve 91. maddelerinin açık lafzından da anlaşılacağı üzere trafiğe çıkan motorlu araç sürücülerinin araçlarına trafik sigortası yaptırmaları zorunlu tutulmuştur.

Buna  rağmen, sigortasız bir şekilde trafiğe çıkan  araçların verdiği zararlardan dolayı üçüncü kişilerin zarar görmesi durumunda mağduriyetlerin engellenmesi amacıyla güvence hesabı kurulmuştur. Böylelikle kazaya sebebiyet veren tarafın trafik sigortası bulunmasa dahi güvence hesabının sorumluluğuna başvurulabilecektir.

  • TAM KUSURLU BİR ŞEKİLDE KAZA YAPARAK ÖLEN SÜRÜCÜNÜN YAKINLARI TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

Tek taraflı bir trafik kazasında sigortalının hayatını kaybetmesi halinde, belirli koşulların sağlanıyor olması halinde sigortalının yakınları destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilmektedir.

  • ARAÇ DEĞER KAYBI NASIL ALINIR?

Trafik kazası sonucunda araçlarda meydana gelen maddi hasarlar sigorta poliçelerinden karşılanabilmektedir. Nitekim bir aracın onarımı sonrasında satışa esas bedelinin kaza öncesi bedele göre düşeceği aşikardır. Bu noktada değer kaybı kavramı, aracın kaza öncesi ve kazaya bağlı hasarların onarımı sonrası arada oluşan fiyat farkını karşılamaktadır. Bu noktada hukuki bilginin yanında teknik bilginin de önemi göz ardı edilmemelidir. Zira değer kaybı tutarı, aracınızın marka ve modeline göre ciddi değişiklikler gösterebilmektedir.

Karşı tarafın kusuruyla trafik kazası sonucunda aracın satış fiyatı düştü ise araç değer kaybı tazminatı alma hakkınız bulunmaktadır. Bu tazminatın tutarı ise hasarın niteliğine, aracın üretim yılına, marka, model ve kilometresine göre değişiklik göstermektedir.

ARAÇ DEĞER KAYBINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

  • Karşı tarafın %100 veya en azından  %50 kusurlu olması gerekmektedir.
  • Kaza tarihinin üzerinden 2 yıl geçmemiş olması gerekmektedir.
  • Aracınızın daha önceden aynı noktadan hasarı bulunmamalıdır.
  • Aracın kilometresinin 165.000 kilometreyi geçmemiş olması gerekmektedir.
  • Aracın 10 yaşını geçmemiş olması gerekmektedir.
  1. YABANCI PLAKALI ARAÇLARIN KARIŞTIĞI TRAFİK KAZALARINDA TAZMİNAT NASIL ALINIR?


Yabancı plakalı vasıta kazaları sonucu mağduriyet yaşayan kişilerin maddi, manevi  bütün zararları yurt dışı sigorta şirketlerinden talep edilebilmektedir. Yabancı plakalı aracın kusurlu olarak karıştığı bir kazada, aracın Yeşil Kart  sigortası var ise, Türkiye’de geçerli Zorunlu Trafik Sigortası düzenlenmiş şeklinde değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda, mağdurlar, kaza sonrası Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosunu muhatap alarak tazminat taleplerinde bulunabilieceklerdir.