İCRA İFLAS HUKUKU NEDİR?

İcra ve iflas hukuku, borcunu ödemeyen borçlunun borcunun, alacaklının talebi üzerine nasıl karşılanacağını konu alan hukuk dalıdır. Alacağın tahsilinin yapılması , devlet eliyle ve taşınır, taşınmaz mallar üzerinden yapılabilmektedir.

GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR ?

İcra mahkemesi İİK 89/4 maddesine göre açılan ceza ve tazminat davasını hem ceza hem hukuk mahkemesi sıfatı ile inceleyip karara bağlar. İİK’nun 89/4 fıkrası hükmü uyarınca davada görevli mahkeme icra mahkemesidir. İcra hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatını haizdir.

İLAMLI VE İLAMSIZ İCRA TAKİBİ NEDİR?

İLAMLI İCRA

İlamlı icra hakkı yerine getirilmeyen veya ihlal edilen kişi,mahkemeye müracaat ederek bu ihlalin önüne geçilmesini veya hakkının iade edilmesini talep eder.

Açılan davanın sonunda talepte bulunan lehine karar verilirse, muhatap davalının borcunu ödemesi gerekir.

Şayet borcunu ödemezse ,alacaklı icra dairesine başvurup ilamın takip ile zorla yerine getirilmesini talep eder, bu durumda borçluya bir icra emri gönderilir. Borçlu kendisine verilen sürede borcu ödemezse, ödemenin yapılması devlet eliyle zorla yapılır.

Evvelinde bir mahkeme kararı veyahut mahkeme kararı yerine geçen bir belge mevcut olduğu için borçlu kişi ilamsız icranın aksine, takibin durdurulması için herhangi bir işlem yapamamaktadır. Kural bu olmakla birlikte istisnai durumlar da bulunmaktadır.

Alacaklı borçluya karşı tüm talepleri için ilamlı takip yoluna başvurabilir. Ayrıca,konusu paradan başka bir şey olan alacaklar için alacaklının ilamlı icra yoluna başvurması zorunludur, yani alacaklının önce dava açıp lehine bir karar alması, daha sonra ilamlı icra yoluna başvurması gerekir.

Ancak konusu para olan alacaklar için ilam alınmadan da takip yapmak mümkündür. Alacaklı dilerse dava açmadan ilamsız icra takibine başvurabilir. Ancak ilamlı takip daha garantİ bir yoldur.

İLAMSIZ İCRA

Kanunumuz,ilamlı icradan başka,sadece para ve teminat alacakları için başvurulabilecek ilamsız icra yolu ile takibi düzenlemiştir. Bu takip yoluna başvuran alacaklının,alacağının mahkeme ilamı ile tespit edilip hüküm altına alınmış olması gerekmez. Alacaklı doğrudan icra dairesine başvurarak ,borçluya karşı takip yapabilir.

Hatta genel haciz yoluyla takipte,alacaklının elinde herhangi bir belge bulunması da şart değildir.Borçludan herhangi bir şekilde alacağı olmayan bir kişi dahi bu yola başvurabilir.Ancak son halde takip yolunun başarı ile sonuçlanması için,borçlunun takibe itiraz etmemesi gerekir.

İlamsız icra takibinde daha önce bir yargılama yapılmamış olduğundan,borçluya,kendisine karşı yürütülen takibe itiraz ederek,takibin sonuçlanmasına engel olma imkanı tanınmıştır.

İlamsız icra takibi,para ve teminat alacakları yanında,kira alacağının ödenmemesi veya kira süresinin sona ermesi durumunda taşınmazın tahliyesi için de kabul etmiştir.Yine alacaklının elinde kambiyo senedi bulunması halinde ilamsız icra takibi özel olarak düzenlenmiştir.İlamsız icra yolu da kendi içinde;

  • Genel haciz yolu ile takip (m.46-144)
  • Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip (m.167-176)
  • Kiralanan taşınmazların tahliyesi yolu ile takip (m.269-275) olarak üçe ayrılır.
TAHSİL NASIL YAPILIR ?

İcra ve iflas hukukunda borcun tahsilinin çeşitli yöntemleri vardır. Bu, icra takibi yoluyla olabileceği gibi koşullar mevcut ise iflas yoluyla da olabilir. Yasal olarak borçlunun taşınır ve taşınmazlarına nasıl el konulabileceği, takip başlatılıp başlatılamayacağı, takip durumunda borçlunun borcunu ödememesi durumunda sahip olduğu malların nasıl haczedilebileceği, haczedilen malların nasıl paraya çevrilebileceği icra ve iflas hukuku kaidelerinde yer alır. Alacaklının dosyayı takibi icra iflas davaların seyrini, neticelenme hızını etkiler.